Glutatyon 3 aminoasitten oluşan(glutatamat, sistein ve glisin) bir tripeptitdir ve en güçlü antioksidanlardan biridir. Bu güçlü antioksidan vücudumuzda diğer antioksidanlarla özellikle c vitaminiyle beraber çalışır. Bunun dışında E vit, D vitamini, alfa lipoik asit, koenzim Q10 ve selenyumda çalışmasına yardımcı olur. enerji merkezi olan mitokondrimizin çalışması için ve vücudumuza zarar veren serbest radikallerin temizlenmesi için glutatyona ihtiyacımız var.
Normalde sağlıklı hücrede glutatyon/oksitlenmiş glutatyon oranı 100/1 olmalı. Stres halinde ise bu oran 10/1 hatta 1/1’e kadar düşebiliyor.
Glutatyonun vücuttaki etkileri ve faydaları
-Vücudun detoks mekanizması oksidatf stres sonucu oluşan serbest radikalleri ve ağır metalleri temizliyor. Hücrelerimizin sağlıklı çalışmasını sağlıyor.
– Enerji merkezlerimiz olan mitokondrilerin sağlıklı çalışmasını sağladığı için beden ve zihin performansını arttırıyor.
-vücuttaki inflamasyonu azaltıyor ve buna bağlı olrak Alzehimer, Parkinson gibi nörodejenaratif hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde önemli rol oynuyor.
– tip 2 diabetin ve insülin direncinin önlenmesinde insülin seviyelerinin düzenlenmesinde büyük görevleri var.
-Oksidatif stresi azaltarak kanser ve immun sisteme bağlı hastalıkların önlenmesinde önemli rol oynuyor.
– bağışıklık sisteminin çeşitli viral be bakteriyel enfeksiyonlara karşı güçlenmesinde rol oynar
– hücre yıkımını (apopitozis) kontrol ederek ve serbest radikalleri azaltarak hücre yaşlanmasını azaltır antiaging etki gösterir
Glutatyonu doğal yollarla arttırabiliriz;.
-soğan, sarımsak, pırasa
-lahana, brokoli
-havuç,
-maydanoz, dereotu
-ceviz
-elma
-soğuk sıkım zeytinyağı glutatyon öncüsü aminoasitleri içeren besinler.
Bunun dışında aralıklı, düzenli yapılan egzersizler, düzenli uyku, alkol tüketiminin sınırlandırılması, elektromanyetik alan maruziyetinin azaltılması( cep telefonu, bilgisayar, tv) , sigara içmemek vücudumuzda glutatyon seviyesinin artışına yardımcı oluyor.
Yazar : Dr. Ebru Kaya